Bu dava, bir iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerinin alabileceği gelir nedeniyle oluşan Kurum zararının tahsili talebiyle açılmıştır. Davanın kısmen kabul edilmesinin ardından, davalı işverenin ve diğer kişilerin kusur oran ve aidiyetlerini belirleyen kusur raporu alınması gerektiği yönünde yapılan bozma kararına uyulmadığı gerekçesiyle davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkeme, davalı işverene %70 ve sigortalıya %40 kusur izafe etmiş ancak davalıların şirket ortağı oldukları anlaşıldığından, davalıların 3. kişi sıfatıyla kusurlarının bulunup bulunmadığı irdelenmeyip ceza dosyası celp edilmeden hüküm kurulduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Bu kararda, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun “İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu” başlıklı 21. maddesi açıklanmıştır. Maddenin birinci fıkrasında, iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamının, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirileceği belirtilmiştir. Maddenin dördüncü fıkrası ise, iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya iler