Sanığın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yargılandığı ve mahkeme kararında, öncelikle sanık hakkında bu suç dışında başka bir dava bulunup bulunmadığına ve daha önce işlediği suçla verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin sırasında bu suçu işleyip işlemediğine bakılması gerektiği belirtiliyor.
Eğer sanık hakkında aynı suçtan başka bir dava açılmamış ise veya daha önce işlediği suçla verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin sırasında bu suçu işlemediyse, TCK'nın 191. maddesi ve 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca \"hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına\" karar verilmesi gerektiği ifade ediliyor.
Ancak, eğer sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca \"davanın düşmesine\" karar verilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Mahkeme kararında, yargılamada yapılan hatalar nedeniyle kararın bozulduğu ve sanığın itirazlarının kabul edildiği belirtilerek hükmün BOZULMASINA karar verildiği ifade edilmektedir.
Kanun maddeleri ise şu şekilde anlatılmaktadır:
- 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesi: Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması \n- 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası: Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması \n- TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrası: Erteleme Süresi ve İhlal Nedenleri\n- CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrası: Davanın Düşmesi ve Kovuşturma Şartının Oradan Kalkması