Davacı işçinin iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız feshedildiği ve kıdem, ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil alacağının hüküm altına alınması talep edilmiştir. Davalı zamanaşımı itirazında bulunmuş ve davacının davalı işverenden herhangi bir alacağı bulunmadığını beyan ederek, davanın reddini istemiştir. Mahkeme, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Tarafların temyiz itirazları ise reddedilmiştir. Ancak, Yargıtay 22. Hukuk Dairesi tarafından verilen kararda, davacının ücreti ve alacakları hesaplanırken, çıplak ücretin sözleşmede belirlenen ücrete göre hesaplanması gerektiği vurgulanarak, prim alacağının dahil edilmesinin yanlış olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatillerinde çalışma gibi konularda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Bu durumda, delillerin hüküm vermeye yeterli olamaması halinde, işçinin lehine yorum ilkeleri göz önüne alınarak, taraflar arasındaki uyuşmazlık adli rapor ile çözüme kavuşturulmalıdır.
Kanun Maddeleri: İş Kanunu (4857) ve Hukuk Muhakemeleri