Davalı şirket, iş sözleşmesini haksız ve bildirimsiz olarak feshettiği iddiasıyla davacı tarafından açılan alacak davasında kısmen haklı bulunmuştur. Davalı vekili, tebligatın usulsüz yapıldığını, duruşma gününün bildirilmediğini, davacının tüm iddialarının yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Ancak, bilirkişi raporu doğrultusunda mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Temyiz eden davalı vekilinin itirazları kabul edilmemiştir. Dosya içerisinde dava dilekçesinin davalı tarafından öğrenme tarihi olarak açıklanan 24.05.2016 tarihinde tebliğ edildiği ve cevap dilekçesinin yasal süresi içinde usulüne uygun olarak verildiği sonucuna varılmıştır. Ancak, davalının yemin deliline dayanarak ileri sürdüğü yıllık izin ücreti talebiyle ilgili usuli işlemler tamamlanmadığı için karar bozulmuştur. Bu çerçevede, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararı ışığında iş hukuku alanında önemli bir tartışmayı oluşturan haklı fesih konusunda ilgili kanun maddeleri olarak İş Kanunu madde 24, 4857 sayılı İş Kanunu'nun Geçici 2. maddesi ve 1475 sayılı İş Kanunu, 125. madde gösterilebilir.