Kaziyye-i muhkeme
Kesin hüküm...
Ke-en-lem-yekün
Sanki yokmuş; hiç yokmuş; hiç olmamış gibi...
Kefalet
Kefil olma; kefillik, bir kimsenin alacaklısına karşı, o kimsenin borcunun yerin...
Keff-i yed
El çekme; vazgeçme; karışmama...
Kemâl
Olgunluk; tamlık; eksiksizlik...
Kerhen
İğrenerek; istemeyerek; hoşlanmayarak; zorla; zoraki...
Kesb
Çalışıp kazanma; edinme...
Kesbetmek
Kazanmak; edinmek; sağlamak...
Ketmetmek
Gizlemek; saklamak; sır tutmak...
Keyfiyet
İş; durum; mesele...