Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 9. Ceza Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2015/3946 Esas 2015/6103 Karar Sayılı İlamı

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2015/3946 Esas 2015/6103 Karar Sayılı İlamı

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2015/3946 Esas 2015/6103 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 9. Ceza Dairesi

ESAS NO : 2015/3946

KARAR NO : 2015/6103

KARAR TARİHİ : 25.06.2015

9. Ceza Dairesi         2015/3946 E.  ,  2015/6103 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Ağır Ceza
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hüküm : 1- Sanık ... hakkında; TCK"nın 188/3, 192/3, 62, 52, 52/4, 63, 53/1, 54. maddeleri uyarınca mahkumiyet
    2- Sanık ... hakkında; TCK"nın 188/3, 62, 52, 52/4, 63, 53/1, 54. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp sanıkların suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafileri ile sanık ..."ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 25.06.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY:
    Sanık... 13.10.2009 günü sevk ve idaresindeki ... plakalı araçla ... istikametine seyir halinde iken polis kontrolünü görerek geri dönmesi üzerine aracında bulunan 12384 gram esrarla yakalanmış,
    Kollukta ve Sulh Ceza Mahkemesinde önceden tanıdığı ..."dan uyuşturucu maddeleri aldığını söylemiş, yargılandığı Ağır Ceza Mahkemesinde ise ..."la bir gün önce tanıştığını ve uyuşturucu maddeleri de ondan aldığını savunmuştur.
    Sanık ... ise... nolu telefonu 7 yıldır kullandığını, diğer sanık ..."ı ismen tanımadığını, ancak şahsen tanıyor olabileceğini, kendisine uyuşturucu madde satmadığını belirterek suçlamayı reddetmiştir.
    ..."ın yakalandığında üzerinde bulunan 0539 682 36 33 numaralı telefon ile ..."a ait . nolu telefon arasında suç tarihi olan 13.10.2009 günü toplam dokuz görüşme yapıldığı saat 15:02 ile 16:23 saatleri arasında da her iki sanığa ait telefonun ..."ın köyü olan ... köyünde bulunan baz istasyonundan sinyal aldığı tespit edilmiştir.
    Telefonlara ilişkin HTS kayıtlarından da anlaşılacağı üzere her iki sanığın olay günü telefonla görüştükleri sabittir. Ancak bu görüşme ve..."ın ..."a ilişkin birtakım şahsi bilgileri vermesi, evinin bulunduğu yeri belirtmesi, kardeşi ve kardeşinin arabası ile ilgili ayrıntıları söylemesi, her ikisi de aynı konumda bulunan sanık ... beyanını suç isnadı olmaktan çıkaracak mıdır?
    ... uyuşturucu madde ile yakalanan ..."a bu maddeleri satarken suç üstü yakalanmadığı gibi, ...girişinde .... durdurulup uyuşturucu maddeler ele geçirildiğinde de olay yerinin yakınında olduğu tesbit edilmemiştir.
    Sanık ... 14.10.2009 tarihli kolluk ifadesinde, ... ismini verip köyünü ve evini tarif ettiği halde bu hususlarda bir araştırma da yapılmamıştır.
    Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan "kuşkudan sanık yararlanır" ilkesi uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikte ispat edilmesidir. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılmamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkumiyeti, yargılama sürecinde toplanan delillerin bir kısmına dayanılarak ve diğer bir kısmı gözardı edilerek ulaşılan ihtimali kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına gelir. O halde ceza yargılamasında mahkumiyet büyük veya küçük bir olasılığa değil hür türlü kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmalıdır. Adli hataların önüne geçilebilmesinin başka bir yolu da bulunmamaktadır.
    Sanık Adem"in daha önceden öğrenme ihtimali ve imkanı mevcut olan ... ait şahsi ve ailevi bir kısım bilgileri vermesi, içeriği bilinmeyen aralarındaki telefon görüşmelerine ait ... kayıtları, ..."ın..."a yönelik beyanlarını suç isnadı olmaktan çıkarmamakta, yakalanan uyuşturucu maddenin Cahit tarafından satıldığına ilişkin kuşkuyu ortadan kaldırmamaktadır.
    .."ın suç isnadı mahiyetindeki beyanı ve içeriği belli olmayan telefon görüşmeleri dışında mahkumiyetine yeterli, her türlü kuşkudan arınmış, savunmasının aksini gösterir delil elde edilemeyen sanık ..."ın beraati gerektiğinden hükmün bozulmasına ve buna bağlı olarak sanık... hakkında uygulama alanı kalmayan TCK"nın 192/3. maddesi yönünden karşı temyiz bulunmadığından bozma sebebi sayılmadığına dair eleştiri yapılması düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum. 25.06.2015




    Şuayip ŞEN
    (M)Üye




















    Kararına Uygundur. F. D.
    Yazı İşl. Md.