"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Tefecilik yapma
Hüküm : Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
CMK"nın 256. maddesinde kamu davası açılmış olup da iade edilmesi gereken eşya veya malvarlığı değerleri ile ilgili olarak esasla birlikte bir karar verilmemiş olması durumunda, mahkemece re"sen veya ilgililerin istemi üzerine bunların iadesine karar verileceğine ve buna göre verilecek hükümlere karşı ise Cumhuriyet savcısı, katılan ve iade olunacak eşya veya diğer malvarlığı değerleri üzerinde hakkı olan kimselerin kanun yoluna başvurulabileceğinin düzenlenmesi karşısında, tebliğnamedeki 10/11/2014 tarihli ek kararın temyizi kabil olmadığı nedeniyle sanıklar müdafiinin temyiz isteminin reddini isteyen düşünceye iştirak edilmediği gibi işbu mahkeme hükmü kesinleştiğinde de sanıklar müdafiinin, Kartal(Kapatılan) 6. Sulh Ceza Mahkemesinin 17/06/2010 tarih ve 2010/787 Değişik İş sayılı Kararı gereğince 18/06/2010 tarihinde yapılan aramada el konulan Kapatılan Kartal Cumhuriyet Başsavcılığı Adli Emanetinin 2010/3373, 2010/3378 ve 2010/2238 sırasında kayıtlı çek ve senet asılları ile 45.000 USD ve 20.000 TL"nin sanık ..."a iadesi talebine ilişkin mahallinde bir karar verilmesi de mümkün görülmüştür.
TCK"nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçu kanunun "Topluma Karşı Suçlar" başlıklı üçüncü kısmının dokuzuncu bölümünde düzenlenmiş olup suçun mağduru tüm toplumdur. Tefecilik ilişkisinde faiz karşılığı ödünç para alan kişi, iradi olarak faiz ilişkisinin tarafı olmakta olup gerçek anlamda suçun pasif failidir. Ancak kanun koyucu izlediği suç siyaseti gereği tefecilik fiilinin aktif failinin kolayca tespitini sağlamak amacıyla ödünç para alan kişiyi cezalandırmamıştır. Bu halde tefecilik fiilinin pasif faili konumunda bulunan faiz karşılığı ödünç para alan kişinin suçun mağduru olarak kabulüne olanak yoktur. Bu kişilerin fail hakkında şikayetçi olmaları halinde açılan bir kamu davasındaki konumları ihbar eden niteliğindedir ve suçun doğrudan mağduru olmadıklarından davaya katılma hak ve yetkileri bulunmamaktadır. Bu nedenle sanıklar hakkında tefecilik suçundan açılan kamu davalarına CMK"nın 237. Maddesine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen müştekilerin katılma hakkı olmadığı, yine mahkemece usulsüz olarak verilen katılma kararının da hükmü temyiz hakkı vermeyeceği, bu itibarla hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından müşteki Ömer Yavuz vekilinin temyiz talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, 13/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.