"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Sulh Ceza
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ..."ın yüzüne karşı verilen kararın yasa yoluna ilişkin kısmında temyiz süresinin başlangıcının "kararın tebliğ ve tefhiminden itibaren" şeklinde belirtilmesi suretiyle sanık yanıltılmış olduğundan sanığın 22.05.2012 tarihli dilekçesinin süresinde yapılmış bir temyiz talebi niteliğinde bulunduğu, bu hali ile mahkemenin 22.05.2012 tarihli kararının hukuki değerden yoksun olduğu kabul edilerek 17.01.2011 tarihli hükmün yapılan incelemesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 20.03.2012 tarihli ve 2011/785-2012/101 sayılı kararında da açıklandığı üzere; “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma” suçundan dolayı, TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararın, sözü edilen fıkraya 6217 sayılı Kanunla eklenen cümlenin yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihinden önce ya da sonra verilip verilmediğine bakılmaksızın, temyiz değil itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 267 ve devamı maddeleri uyarınca sanığın isteğinin itiraz merciince incelenmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na GÖNDERİLMESİNE, 25.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.