Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 17. Ceza Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Karşılıksız yararlanma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/6369 Esas 2019/8420 Karar Sayılı İlamı

Karşılıksız yararlanma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/6369 Esas 2019/8420 Karar Sayılı İlamı

Karşılıksız yararlanma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/6369 Esas 2019/8420 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 17. Ceza Dairesi

ESAS NO : 2019/6369

KARAR NO : 2019/8420

KARAR TARİHİ : 28.05.2019

17. Ceza Dairesi         2019/6369 E.  ,  2019/8420 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Karşılıksız yararlanma
    HÜKÜM : Beraat

    Yerel mahkemece sanıklar hakkında karşılıksız yararlanma suçundan verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Dosya kapsamında diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    23/03/2013 tarih ve 5336 sayılı kaçak elektrik tespit tutanağına istinaden açılan kamu davasında mahkeme tarafından usulüne uygun olarak keşif yapılmasın rağmen; abonelik ve tüketim ekstrelerinin bulunmaması nedenleri ile kurulu güç karşılaştırılması yapılamadığı yönünde kanaat içeren eksik bilirkişi raporu düzenlenmesi karşısında; abonesiz sayacın kullanıcısı tarafından her zaman değiştirilmesinin mümkün olduğu da dikkate alınarak, tüketimi eksik gösterip göstermediği veya sayaca tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde müdahale edilip edilmediğinin tesbiti için; elektrikle çalıştırılan cihazlardan hareketle tesbit edilecek kurulu güce, tüketim ihtiyacına veya benzer kullanım yerlerine göre kullanılması muhtemel enerji miktarının tespiti ile zati sayaç üzerindeki kaydedilen miktar ortalamasının karşılaştırılması için elektrik bilirkişisinden ek rapor alındıktan sonra; sanıkların tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek bir eylemlerin olmadığı, karşılıksız yararlanma kastıyla hareket etmediklerinin tesbiti halinde beraat kararı verilmesi gerekeceği, tüketim miktarının belirlenmesini engelleyerek karşılıksız yararlanma kastıyla hareket ettiklerinin tesbiti halinde; kurum zararının soruşturma aşamasında ödenmesi halinde TCK"nun 168/5. fıkrası gereğince kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi gerekli olduğu, bu konuda soruşturma aşamasında yapılması gerekip yapılmayan usuli işlemlerin kovuşturma aşamasında tamamlanması sebebiyle, 02/07/2012 tarihli 28344 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanıp 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun’un geçici 2/1 ve 2. fıkraları gereğince kurum zararının yürürlük tarihinden itibaren 6 aylık sürede ödenmesi ibaresine yer verilmiş ise de 07/11/2017 tarih, 2017/17-968 Esas ve 2017/460 Karar sayılı Ceza Genel Kurulu kararı ile de kabul edildiği üzere, suç nedeni ile meydana gelen zararın tespitinin bilirkişi marifeti ile mümkün olduğu dikkate alınarak meydana gelen zarar tespit edildikten sonra sanıklara, zararı tazmin ettikleri taktirde haklarında ceza verilmeyeceğine ilişkin bildirim yapıldıktan sonra sanıklara durumunun değerlendirilmesi gerekmekte olup, bu görüş af niteliğinde bir düzenleme ile sanıklara ikinci bir şans veren kanun koyucunun amacına daha uygun olacaktır. Bu nedenle 07/11/2017 tarih, 2017/17-968 Esas ve 2017/460 Karar sayılı, 21/11/2017 tarih, 2017/13-387 Esas ve 2017/489 Karar sayılı, 13/12/2018 tarih, 2017/388 Esas ve 2018/36 Karar sayılı Ceza Genel Kurulu kararları ile de kabul edildiği üzere bilirkişi tarafından normal tarifeye göre hesaplanan vergili ve cezasız kurum zararının, varsa daha önce yapılan ödemeler kurumdan sorulup mahsup edildikten sonra kalan miktar belirlenip, verilecek makul sürede ödenmesi halinde etkin pişmanlıktan faydalanabilecekleri ve TCK’nun 168/5. ve CMK’nun 223/8. fıkraları uyarınca kovuşturma şartı gerçekleşmemesi ile benzer sonuçların bağlanması nedeni ile düşme kararı verileceği ödenmediği takdirde yargılamaya devamla dosyadaki delillere göre hüküm kurulacağı hususu sanıklara tebliğ ve ihtar edilip yüze karşı ise talep etmeleri halinde, tebligat yapılıyorsa her halde makul bir süre verilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği halde, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde beraat hükmü kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekilinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 28/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.