"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Görevi kötüye kullanmak
Hüküm : Mahkumiyet
Dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
İddianamede TCK"nın 257/2. maddesinin uygulanması talep edildiği halde, ek savunma hakkı tanınmadan anılan Yasanın 257/1. maddesinin uygulanması suretiyle CMK"nın 226. maddesine aykırı davranılması,
5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için, aynı maddenin 6. fıkrasında zararın ödenmesi koşulu öngörülmüş ise de; bu koşulun aranabilmesi için suçun niteliğine veya işleniş biçimine ve doğurduğu sonuçlarına göre ortada maddi bir zararın bulunmasının zorunlu olduğu, Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 03/02/2009 tarihli ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, CMK"nın 231/6-c maddesinde düzenlenen "giderilmesi gereken zarar" kavramının, somut, belirlenebilir maddi zarar olduğu, buna karşın somut olayda dava konusu eylem itibariyle, katılanların giderilmesi gereken somut ve maddi zararının belirlenmediği gözetilerek, CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına engel sabıkası bulunmayan sanıkların kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, 231/6. maddedeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin "Sanıkların eylemleri sonucu müştekilerin uğradıkları ve muhtemelen uğrayacakları maddi zarar (kadastro çalışmalarına konu arazilerin değeri ve gelirleri) giderilmediğinden" şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle CMK"nın 231/5. ve TCK’nın 51. maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kabule göre de;
Sanıkların atılı suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilmesine rağmen aynı Kanunun 53/5. Maddesinin uygulanmaması,
Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı TCK"nın 53. maddesiyle ilgili iptal kararının değerlendirilmesi lüzumu,
Kanuna aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 17/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.