"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Tefecilik
Suç tarihi : 2008
Hüküm : Ceza verilmesine yer olmadığına
Dosya incelendi;
Hazinenin bu suçun mağduru olduğu, bu sıfatının gereği olarak CMK"nın 234/1-b maddesi gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve öteki haklarını kullanabilmesi için duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde, iddianamenin ve duruşma gününün Hazineye tebliğ edilmemesi suretiyle CMK"nın 233 ve 234. maddelerine aykırı davranılarak davaya katılma hakkının kısıtlandığı, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 07/03/2018 tarih ve 2018/521 Esas, 2018/1553 Karar sayılı ilâmı sonrasında Hazineye gerekçeli kararın tebliğ edildiği ve Hazinenin 17/04/2018 tarihli temyiz dilekçesi ile katılma talebinde bulunduğu anlaşılmakla, CMK"nın 237/2 ve 260/1. maddeleri gereğince Hazinenin davaya katılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanığın üzerine atılı tefecilik suçunun 5237 sayılı TCK"nın 241/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırına göre aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, tefecilik suçunda suç tarihi kazanç maksadıyla en son ödünç paranın verildiği gün olup, tanık ..."ın 2008 yılı içerisinde borç para aldığını ve karşılığında senet verdiğini beyan etmesi karşısında, suç tarihinin senet tanzim tarihi olan 01/11/2008 olarak kabul edilmesi gerektiği, belirtilen tarih ile temyiz inceleme günü arasında 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 24/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.