"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : 1- Sanıklar haklarında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkumiyet
2- Sanıklar haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanıklar haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen karara yönelik incelemede;
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan dolayı, TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen "tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına" ilişkin kararın, sözü edilen fıkraya 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun ile eklenen son cümleye göre, durma kararı niteliğinde olup itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, inceleme yapılmasına yer olmadığına, gereği merciince yerine getirilmek üzere, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na tevdiine,
2-Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükme yönelik incelemede;
Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
3-Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükme yönelik incelemeye gelince;
Kendisinde herhangi bir uyuşturucu veya uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine, sanık ..." da ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi olduğuna veya adı geçen sanığın suçuna iştirak ettiğine ilişkin, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı anlaşıldığından, "Şüpheden sanık yararlanır" ilkesi de gözetilerek sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle mahkumiyetine hükmedilmesi,
Kanuna aykrı, sanık müdafıinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 10.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.