Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 9. Ceza Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/7741 Esas 2021/639 Karar Sayılı İlamı

Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/7741 Esas 2021/639 Karar Sayılı İlamı

Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/7741 Esas 2021/639 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 9. Ceza Dairesi

ESAS NO : 2020/7741

KARAR NO : 2021/639

KARAR TARİHİ : 16.02.2021

9. Ceza Dairesi         2020/7741 E.  ,  2021/639 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Görevi kötüye kullanma
    Hüküm : Mahkumiyet


    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 sayılı TCK"nın rüşveti tanımlayan ve 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun ile değişiklik yapılıncaya kadar yürürlükte kalan 252/3. maddesinde "Rüşvet, bir kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır." denilerek sadece nitelikli rüşvete yer verildiği, kamu görevlisinin yapması gereken bir işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlanmasının (05/07/2012 tarihine kadar) rüşvet suçu kapsamından çıkarıldığı, bu eylemlerin TCK"nın 257/3. maddesine uyan görevi kötüye kullanma suçu kapsamında değerlendirildiği; bu kapsamda suç vasfının tayini açısından bozmaya uyularak 26/09/2015 tarihinde üç kişilik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda, Gebze Barış Mahallesi 4239 ada 3-4-5 parseller üzerinde kamyon garajının 10 yıllık işletme hakkının ..... San. Tic. Ltd. Şti"ne verilmesinin mevzuat hükümlerine aykırı olduğunun belirtilmesi karşısında, sanığın eyleminin TCK"nın 252. Maddesinde düzenlenen rüşvet suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    Suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 30/08/2008 yerine 26/08/2008 olarak gösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/2-c maddesine muhalefet edilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 16/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.