"İçtihat Metni"
Esas No : 2014/289
Karar No : 2014/1356
Tebliğname No : KYB - 2013/387599
Görevi yaptırmamak için direnme suçundan sanık M.. B.."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 265/1, 43/1-2. maddeleri gereğince 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Fatih 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/11/2010 tarihli ve 2006/134 Esas, 2010/918 sayılı Kararının infazı için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesini müteakip, anılan Cumhuriyet Başsavcılığınca infazı talep edilen kararın kesinleşmediğinden bahisle iadesi üzerine, mahkeme kararının kesinleştiğine ve ilanını aynen infazına ilişkin İstanbul 44. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/07/2013 tarihli ve 2006/134 Esas, 2010/918 sayılı Ek Kararına yönelik itirazın reddine dair İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/09/2013 tarihli ve 2013/975 Değişik İş sayılı Kararının;
Dosya kapsamına göre; yokluğunda verilen kararın sanığa savunmasında bildirdiği adresine 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca tebliğ edilerek kesinleştirildiği anlaşılmakta ise de, 6099 sayılı Kanunun 9. maddesiyle değişik 7201 sayılı Kanunun 35. maddesinde yer alan, “(1) Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır. (2) Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.” hükmü dikkate alındığında, önceki adresinde bulunamayan sanığın adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi olup olmadığının araştırılarak, olmadığının tespiti halinde ancak daha önce usulüne uygun tebligat yapılması şartı ile 35. maddeye göre eski adrese tebliğ işlemi yapılabileceğinden, somut olayda yabancı uyruklu sanığın adres kayıt sisteminde adresinin bulunmadığı gibi savunmasında bildirdiği adresine önceden usulüne uygun tebliğ işlemi yapılmadığı dolayısıyla yapılan tebligatın geçerli sayılamayacağı, bu nedenle Fatih 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/11/2010 tarihli kararının kesinleşmediği cihetle, infaz için gönderilen kararın kesinleştirilmesine yönelik İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine verilen İstanbul 44. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/07/2013 tarihli ve 2006/134 Esas, 2010/918 sayılı Ek Kararına yönelik itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 04/12/2013 gün ve 94660652-34-9467-2013/18248/73647 sayılı kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine nazaran kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname münderecatı yerinde görüldüğünden İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 02/09/2013 gün ve 2013/975 Değişik İş sayılı Kararın CMK"nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin merciince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 13/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.