Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/11318 Esas 2016/2078 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/11318 Esas 2016/2078 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/11318 Esas 2016/2078 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 19. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2015/11318

KARAR NO : 2016/2078

KARAR TARİHİ : 10.02.2016

19. Hukuk Dairesi         2015/11318 E.  ,  2016/2078 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkilinin yetkilisi olduğu ...."ne ait 52 RA 469 plakalı otobüsün dava dışı ... adlı şahsa kiralandığını, ancak kira süresi bitmesine rağmen aracın teslim edilmediğini, ..."un sigortalı çalışanı olan davalı ve ... tarafından otobüsün alıkonulduğunu, davalı yapılan görüşmede davalının ..."dan olan alacağını almak için aracı parçalayıp satacağını, ancak ..."un borcunun ödenmesi halinde aracı teslim edeceğini söylediğini, müvekkilinin de aracın parçalanıp parça olarak satılması tehdidi altında davalıya 60.000 TL bedelli bono imzalayarak verdiğini ve aracı teslim aldığını, baskı ve şantajla verilen bononun bedelsiz olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin ... plakalı otobüs üzerinde gayri resmi olarak % 25 pay sahibi olduğunu, ...’un bu otobüsü ..."nin temsilcisi olan davacı ile olan samimiyetine güvenerek, şirket adına görünürde devrettiğini, otobüsün ..."ne satılması ile plakasının ... olarak değiştiğini, sonrasında ...’un otobüsü satmak için müşteri yolladığında müvekkilinin otobüs üzerindeki % 25 payı konusunda ... ile görüştüğünü ve bu payın karşılığı olarak aralarında 90.000 TL bedel üzerinde uzlaştıklarını, bu miktar için müvekkilinin belge istediğini, ...’un kendi düzenleyeceği bir senet vermek istemesine karşılık tahsil kabiliyeti olmayacağından müvekkilinin bunu kabul etmediğini, bunun üzerine ...’un davacı ...’ı müvekkiline 60.000 TL"lik senet vermek konusunda ikna ettiğini ve dava konusu senedin otobüsteki gayri resmi hissesine karşılık olarak bu suretle verildiğini, davacının iddia ettiği gibi baskı ve tehdit olmadığını, senede karşı davacının iddialarını yazılı belge ile ispatlaması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, kural olarak ispat yükünün senedin bedelsiz olduğunu savunan tarafa ait olduğu, davacının senedin dava dışı ..."un borcu nedeniyle davacı tarafından rıza ile verildiğini beyan etmesi ile ispat yükünün davalı tarafa geçtiği, davacının dava dışı ..."un borcunu üstlendiğinin ve senedin bu amaçla verildiğinin davalı tarafından yasal delillerle ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Kambiyo senetlerine ilişkin uyuşmazlıklarda ispat yükü borçlu olmadığını iddia eden davacıya aittir. Mahkemece davalının bononun alınış sebebini açıklayan beyanı dikkate alınarak ispat külfetinin davalıya ait olduğuna ilişkin tespiti yerinde değildir. Mahkemece ispat yükümlülüğünün davalıya ait olduğu belirtilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup taraflar arasında ... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2014/48 Esas sayılı dosyasındaki dava sonucunun bu dava sonucunu doğrudan etkileyeceği göz önüne alınarak 6098 sayılı TBK"nın 74. maddesi uyarınca ceza davasının bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgı gerekçe ve eksik inceleme ile hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.