Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 9. Ceza Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2013/17487 Esas 2014/3242 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2013/17487 Esas 2014/3242 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2013/17487 Esas 2014/3242 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 9. Ceza Dairesi

ESAS NO : 2013/17487

KARAR NO : 2014/3242

KARAR TARİHİ : 19.03.2014

9. Ceza Dairesi         2013/17487 E.  ,  2014/3242 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi

    İnfaz kurumuna yasak eşya sokmak suçundan sanık ...’nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 297/1 ve 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Siirt 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.10.2011 tarihli ve 2009/292 esas, 2011/544 sayılı kararını ile ilgili olarak;
    Dosya kapsamına göre; sanık hakkında 5237 sayılı Kanunun 297/2. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı ve sanığın eyleminin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 297/2. maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı gözetilmeden, aynı Kanunun 297/1. maddesine göre karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığının 11.10.2013 gün ve 2013/15492/63148 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.11.2013 gün ve 2013/345185 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla;
    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Her ne kadar iddianamede sevk maddesi TCK’nın 297/2. maddesi olarak gösterilmiş ise de cezaevinde silahtan sayılan “jilet” bulundurma eyleminin aynı maddenin 1. fıkrasına uygun olduğu, nitekim hükümlünün ek savunması alınarak bu madde uyarınca hüküm kurulduğu, alt sınır olan 2 yıl hapis yerine temel ceza olarak 6 ay hapis cezası verilmesi hükümlü aleyhine bozma kararı verilmesini gerektirmeyeceği gibi, mahkumiyet kararının 10.11.2011 olan kesinleşme tarihine göre 21.10.2011 tarih ve 28091 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 21.04.2012 tarihinde yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 07.07.2011 tarih, 2010/69 esas ve 2011/116 sayılı kararının da olayda uygulama yeri bulunmadığı anlaşılmakla;
    Eylemin TCK’nın 297/2. maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı gözetilmeden aynı maddenin 1. fıkrasına göre karar verilmesinde isabet görülmediğine ilişkin kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran bu gerekçelerle yerinde görülmediğinden REDDİNE, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.