Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/8605 Esas 2021/1892 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/8605 Esas 2021/1892 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/8605 Esas 2021/1892 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 10. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2020/8605

KARAR NO : 2021/1892

KARAR TARİHİ :

10. Hukuk Dairesi         2020/8605 E.  ,  2021/1892 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    İnceleme konusu dosyada; 11.08.2015 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir ve cenaze gideri nedeniyle oluşan Kurum zararının tahsili talep edilmiş, dosyada alınan son kusur raporunda davalı işveren %80, sigortalı %20 oranında kusurlu bulunduğundan kusur raporu esas alınarak işverenin %80 oranında kusurlu olduğu değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 21 maddesidir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu” başlığını taşıyan 21. maddesinin birinci fıkrasında, iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamının, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirileceği açıklanmıştır. Anılan Kanunun 21’inci maddesinin dördüncü fıkrası ise, üçüncü kişinin sorumluluğunu düzenlemekte olup; buna göre, iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilebilecektir.
    Somut dosyada alınan 20.02.2017 ve 28.09.2016 tarihli kusur raporlarında işverene %80 kusur izafe edilerek %20 oranında da kaçınılmazlık olduğu belirtilmiştir. Son alınan raporda ise işveren %80, sigortalı %20 kusurlu bulunmuştur. Diğer yandan tazminat dosyasında alınan kusur raporunda işverene %80 kusur izafe edildiği, %20 kaçınılmazlık olduğunun belirtildiği, ceza dosyasında ise maden mühendisi ... asli kusurlu, nezaretçi ... asli kusurlu, usta ... asli kusurlu, postabaşı ... asli kusurlu, iş sağlığı uzmanı ... tali kusurlu bulunmuştur.
    Mahkemece tazminat dosyası ve ceza dosyası celp edilerek ve dosyalarda verilen kararlar ve taraflara verilen kusur oranları gözetilerek, kusur oran ve aidiyetini belirleyen alanında uzman bilirkişi kurulundan kusur raporu alınmalı, bu şekilde belirlenen kusur oranları sonucuna göre davalı işverenin teselsül sorumluluğu tespit edilip sonucuna göre karar verilmelidir.
    O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 22.02.2021  gününde oy birliğiyle karar verildi.