Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 9. Ceza Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2015/17182 Esas 2015/7470 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2015/17182 Esas 2015/7470 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2015/17182 Esas 2015/7470 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 9. Ceza Dairesi

ESAS NO : 2015/17182

KARAR NO : 2015/7470

KARAR TARİHİ : 03.12.2015

9. Ceza Dairesi         2015/17182 E.  ,  2015/7470 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Sulh Ceza

    Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan sanık E.. G..’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanunun 191/2. maddesi uyarınca tedavi altına alınmasına ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına dair kapatılan Sulh Ceza Mahkemesinin 27/12/2013 tarihli ve 2013/572 esas, 2013/996 sayılı kararının infazı sırasında, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığından bahisle 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezasının aynen infazına ilişkin anılan Mahkemenin 22/04/2014 tarihli ve 2013/572 esas, 2013/996 sayılı ek kararını müteakip, 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 68. maddesi ile yeniden düzenlenen 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191. maddesinin sanığın lehine olması sebebiyle, 27.12.2013 tarihli ve 2013/572 esas, 2013/996 sayılı kararın ve 22.04.2014 tarihli ve 2013/572 esas, 2013/996 sayılı ek kararının ortadan kaldırılmasına, sonradan yürürlüğe giren kanun ile eylem suç olmaktan çıkarıldığından sanığın beraatine dair Sulh Ceza Mahkemesinin 02.07.2014 ve 2013/572 esas, 2013/996 karar sayılı kararı ile ilgili olarak;
    6545 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191. maddesi ile kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma eyleminin suç olmaktan çıkarılmadığı, tam tersine 1. fıkraya göre, 1 yıldan 2 yıla kadar hapis olan müeyyidenin, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası olarak artırıldığı, ancak anılan maddenin 2 ve devamı maddelerinde soruşturma aşamasında olan dosyalar için kamu davasının açılmasının ertelenmesi müessesesinin getirildiği, aynı maddenin 5. fıkrasına göre de aynı suçun erteleme süresi içerisinde yeniden işlenmesi halinde ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapılamayacağının hüküm altına alındığı, anılan maddenin 9. fıkrasında ise, “Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiş olunduğu nazara alındığında,
    Somut olayda sanık hakkında deneme süresi içinde kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak nedeniyle yükümlülüğünü ihlal ettiğinden dolayı tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kaldırılarak hapis cezasına hükmolunduğu, deneme süresi içerisinde uyuşturucu madde kullanmasından dolayı açılmış ayrı bir dava olmadığı, aynı eylemden dolayı yapılan yargılamanın devamı niteliğinde olduğu, bu durumda eylemin suç olmaktan çıkarılmasından bahsedilemeyeceği, ancak 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/9. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanabileceği, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarında kazanılmış hak olmayacağı kuralı da göz önüne alındığında, hakkında verilen hüküm kesinleşerek infaz aşamasında olan sanığın beraatine karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 24.08.2015 gün ve 2015/17198/55276 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.10.2015 gün ve 2015/301722 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Sulh Ceza Mahkemesinin 02.07.2014 tarih ve 2013/572 - 2013/996 esas ve karar sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.