Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 9. Ceza Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Göçmen kaçakçılığı - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2013/10425 Esas 2014/1183 Karar Sayılı İlamı

Göçmen kaçakçılığı - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2013/10425 Esas 2014/1183 Karar Sayılı İlamı

Göçmen kaçakçılığı - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2013/10425 Esas 2014/1183 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 9. Ceza Dairesi

ESAS NO : 2013/10425

KARAR NO : 2014/1183

KARAR TARİHİ : 04.02.2014

9. Ceza Dairesi         2013/10425 E.  ,  2014/1183 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Göçmen kaçakçılığı
    Hüküm : TCK"nın 79/1-b, 62, 52/1-2, 52/4, 63, 53/1-2, 54/1, 55/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet, müsadere, temyiz isteminin reddi

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

    Kanuni sürenin geçmesinden sonra yapılmış olması nedeniyle sanık müdafiinin temyiz dilekçesini reddeden mahkemenin anılan karara karşı yapılan başvuruyu inceleme yetkisi olmayıp dosyayı Yargıtaya göndermesi gerekirken 02.05.2012 tarihinde verdiği karar hukuken geçersiz ve yok hükmünde kabul edilerek, yapılan incelemede;
    14.04.2011 tarih ve 27905 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 13. maddesi uyarınca, Yargıtay Ceza Dairelerine yapılacak temyiz başvurularında 40 lira harç alınması hükme bağlanmış ve anılan yasa maddesi Anayasa Mahkemesinin 20.10.2011 tarih ve 2011/54 - 142 sayılı kararı ile iptal edilerek, iptal hükmünün kararın Resmi Gazetede yayımlandığı 28.12.2011 tarihinden başlayarak altı ay sonra, 29.06.2012 tarihinde, yürürlüğe girmesine karar verilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin iptal hükmünün gerekçesini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi"nin Adil Yargılanma Hakkı kapsamında değerlendirildiği, mahkemeye erişim hakkının engellenmemesi bağlamında belirlediği kriterlerden birisi olan "ödeme gücü olmayanlar bakımından etkili adli yardım sisteminin olması" koşulunun ülkemizde yeterince bulunmamasına
    dayandırıldığı gözetildiğinde, anılan hususun Anayasa Mahkemesinin iptal kararının yürürlüğe girmesi beklenmeksizin temel haklarla ilgili Uluslararası Sözleşmeleri ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları dikkate alınarak iç hukukta uygulanması gerektiği gözetildiğinde sanık müdafiinin temyiz dilekçesini verdiğini tarih olan 20.03.2012 tarihinde hükmü süresinde temyiz ettiği anlaşılmakla, 27.04.2012 tarihli temyiz isteminin reddine dair karar kaldırılarak yapılan incelemede;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 04.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.