"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 9 - 2012/208479
Mahkemesi : Yerköy Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 17.05.2012
Numarası : 2012/14 - 2012/107
Suç : Suç uydurma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Oluş ve dosya kapsamına göre sanığın suç tarihinde TCDD hareket görevlisi olan Ö.. G.."e işlenmediğini bildiği halde yetkili makamlara iletilmesi amacıyla trende konusu suç oluşturan uyuşturucu madde bulunduğunu beyan ederek trenin istasyonda bekletilmesi suretiyle kolluk görevlilerince soruşturma yapılmasını sağladığı anlaşıldığından sübuta eren ve unsurları yönünden oluşan yüklenen suçtan mahkumiyeti yerine yazılı gerekçeyle beraatine karar verilmesi,Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 19.02.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY :
TCK"nın 271. maddesinde düzenlenen suç uydurma seçimlik hareketli bir suç olup;
- İşlenmemiş bir suçu yetkili makamlara ihbar etme
- İşlenmemiş bir suçun soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde delil veya emarelerini uydurma şeklinde işlenebilmektedir. Suçun oluşabilmesi için bu seçimlik hareketlerden birinin gerçekleştirilmesi yeterlidir. Birinci seçimlik harekette bahsedilen yetkili makam soruşturmaya yetkili makam olup bu makamlar CMK"nın 158. maddesinde Cumhuriyet Başsavcılığı kolluk makamları, mahkemeler, valilik veya kaymakamlık ile yurtdışında işlenen suçlarda elçilik ve konsolosluklardır. Ayrıca yürütülen kamu görevi ile bağlantılı olarak işlenen suçlarda ilgili kurum ve kuruluşların idareleri de yetkili makam olarak kabul edilmektedir. Kanunda sayılan yetkili makamlar sınırlı sayıda olup, bu makamlar yorum yoluyla genişletilemez.Somut olayda trende seyahat etmekte olan sanık, aksi sabit olmayan savunmasına göre yanındaki kişi tarafından çekinin çalınması üzerine, bu kişinin yakalanmasını sağlamak maksadıyla trenin durduğu istasyondaki hareket memuruna trende uyuşturucu olduğunu söylemiş, hareket memuru da hemen 155 telefon numarasını arayarak polise ihbarda bulunmuştur. Sanık ise gelen polis memurlarına uyuşturucudan bahsetmemiş çekinin çalındığını söylemiş, trenin 34 dakika gecikmesi nedeniyle TCDD tarafından şikayetçi olununca sanık hakkında adli işlem başlatılmıştır.Öncelikle seçimlik hareketlerden işlenmemiş bir suçun soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde delil veya emarelerini uydurma somut olayımızda mevzu bahis değildir. Problemin çözümü işlenmemiş bir suçu yetkili makamlara ihbar etme koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda düğümlenmektedir.Herşeyden önce TCDD gar hareket memuru yetkili makam değildir. Yetkili olmayan makama yapılan ihbar atılı suçu oluşturmayacağı gibi sanığın kastı yetkili makam olan emniyete haber verilmesi değil trenin durmasını sağlayarak trende bulunan çeki çalan kişiyi bulmaktır. Yoksa ilamda ileri sürüldüğü gibi sanık gar hareket memuruna emniyete haber verilmesini sağlamak amacıyla trende uyuşturucu var dememiştir. Hareket memuru kendi insiyatifi ile emniyeti aramıştır. Zaten sanık istese bizzat kendisi emniyeti telefonla arayabileceği gibi polisler gelince de kendisi trende uyuşturucu olduğunu söyleyebilirdi. Ancak sanık polislere çekinin çalındığını söylemiş uyuşturucu iddiasını sürdürmemiştir. Sürdürseydi yetkili makamlara işlenmediğini bildiği suçu bildirdiği için suç uydurma suçu gerçekleşmiş olurdu. Oysa bu olayda oluş biçimine göre yetkili makama ihbar koşulu gerçekleşmemiştir. Kısacası ihbarın yetkili makama yapılması suçun oluşması için zorunlu olduğundan soruşturma organlarının dolaylı olarak ihbarı öğrenmesi suçoluşturmayacaktır. (Y../G../A..TCK c.VI s. 7919 A../G../Y.. Ceza Hukuku Özel Hükümler 12 b. s. 1005) Somut olayımızda da emniyet kuvvetleri dolaylı olarak isnadı öğrenmişlerdir.Kamu görevinin yürütülmesi nedeniyle suçun ilgili kamu idaresince öğrenilip öğrenilmediği hususuna gelince; bu problem TCK"nın 279. maddesinde düzenlenen suçun unsurlarının oluşup oluşmadığına göre çözülmelidir. TCDD gar hareket memurunun görevi ile trende uyuşturucu bulunmasının arasında herhangi bir bağlantı yoktur. TCK"nın 279. maddesine göre ancak görevi ile ilgili hususlarda öğrenilen suçları kamu görevlilerinin ihbar yükümlülüğü bulunmaktadır. Görev sırasında görevle ilgili olmayan hususlarda öğrenilen suçları kamu görevlisinin ihbar yükümlülüğü bulunmamaktadır. O nedenle bu bakımdan da yetkili makama ihbarın yapılmış olduğunu kabule olanak yoktur.Sonuç itibariyle yetkili makamlara ihbar koşulu gerçekleşmediğinden sanığın eylemi suç uydurma suçunu oluşturmadığından yerel mahkemenin beraat kararı doğrudur ve onanması gerekir, sayın çoğunluğun suçun unsurlarının oluştuğuna ilişkin görüşlerine bu nedenle katılmıyorum. 19.02.2014