Önyüklemeyi Kaldır

Yargıtay 9. Ceza Dairesi Kararları

Ana Sayfa - İçtihatlar - Hakaret - tehdit - yargı görevini yapanı etkilemek - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2013/10784 Esas 2014/2020 Karar Sayılı İlamı

Hakaret - tehdit - yargı görevini yapanı etkilemek - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2013/10784 Esas 2014/2020 Karar Sayılı İlamı

Hakaret - tehdit - yargı görevini yapanı etkilemek - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2013/10784 Esas 2014/2020 Karar Sayılı İlamı

DAİRESİ : 9. Ceza Dairesi

ESAS NO : 2013/10784

KARAR NO : 2014/2020

KARAR TARİHİ : 20.02.2014

9. Ceza Dairesi         2013/10784 E.  ,  2014/2020 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Katılanlar : 1- N......
    Suç : Hakaret, tehdit, yargı görevini yapanı etkilemek
    Hüküm :1- Sanık .... hakkında; Tüm suçlardan beraat
    2- Sanık .....hakkında; Tüm suçlardan beraat
    3- Sanık ... hakkında;
    a) Yargı görevini yapanı etkilemek ve katılanlar... ile .... yönelik hakaret ve tehdit suçları nedeniyle; Beraat
    b) Katılan .... yönelik hakaret ve tehdit suçları nedeniyle; Davanın reddine
    4- .... hakkında;
    a) Yargı görevini yapanı etkilemek ve katılanlara yönelik tehdit suçları nedeniyle; Beraat
    b) Katılanlara yönelik hakaret suçu nedeniyle;
    TCK’nın 125/1–4, 43/2, 29, 62, 52/2. maddeleri uyarınca mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması


    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1- Sanık .... hakkında hakaret suçundan kurulan hükme ilişkin incelemede;
    5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesi gereğince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlar, aynı Kanunun 231/12. maddesi gereğince itiraza tabi olup itiraz üzerine merciince karar verildiği anlaşıldığından, temyiz incelemesine yer olmadığına,
    2- Sanık ... hakkında katılan...yönelik hakaret ve tehdit suçlarından kurulan hükme ilişkin temyiz incelemesinde;
    Sanık hakkında 21.03.2008 tarih ve 2008/1082 sayılı iddianame ile yargı görevini yapanı etkileme, hakaret ve tehdit suçlarından açılan incelemeye konu davanın, 19.03.2008 tarih ve 2008/1056 sayılı iddianame ile katılan...karşı aynı suçlardan açılan, mahkumiyet ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilerek sonuçlandırılan önceki davadan suç tarihleri itibariyle farklı bir dava olduğu gözetilerek, yargılamaya devamla sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi,
    3- Tüm sanıklar hakkında yargı görevini yapanı etkilemek suçundan, sanıklar ... ve.... hakkında tüm katılanlara yönelik hakaret ve tehdit suçlarından, sanık .... hakkında tüm katılanlara yönelik tehdit suçundan, sanık ... hakkında ise katılanlar... ve .... yönelik hakaret ve tehdit suçlarından kurulan hükümlere ilişkin temyize gelince;
    Hükümden sonra 02.07.2012 tarihinde kabul edilip 05.07.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi ile “31.12.2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibariyle adli para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı” açılan ve kovuşturma evresinde bulunan davaların ertelenmesi öngörülmüştür. Düzenlemenin, erteleme bakımından amir bir hüküm içerdiği görülmektedir.
    Kanun koyucunun “sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleri” ifadesiyle, 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin uygulanma kapsamı bakımından; düşünce ve kanaatin suç oluşturduğu iddia edilen içeriğini değil ancak failin bunu açıklarken kullandığı yöntemi dikkate aldığı, suç için öngörülen cezanın tür ve miktarı ile suç tarihi yönünden sınırlama getiren kanun koyucu suçların katalog şeklinde tek tek sayılması yerine, düşünce ve kanaat açıklama yöntemleri bağlamında işlenebilecek fiillerin işlenme biçimleri itibariyle bir düzenleme yapmayı uygun gördüğü anlaşılmaktadır.
    6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin amaç, kapsam ve gerekçesi birlikte nazara alındığında; yasa koyucunun “düşünce” açıklamaları yanında “kanaat” açıklamalarını da kamu davasının açılması, kovuşturma ve infazın ertelenmesi biçiminde koruduğu görülmekle birlikte düşünce ve kanaat açıklama özgürlüğü ile bağdaşmayacak derecede aşırılıklara varan ve düşünce ve kanaat olarak kabul edilemeyecek olan kaba sövme gibi fiillerin anılan madde kapsamı dışında tutulduğu anlaşılmaktadır.
    Bu ilkeler ışığında somut olay incelendiğinde; sanıklara yüklenen suçların tarihi ve gerektirdiği cezalar ile fiillerin gerçekleştiriliş yöntemi de nazara alındığında anılan kanunun geçici 1. maddesi kapsamında kaldığı anlaşıldığından sanıklara yüklenen suçların 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemiyle işlendiği ve anılan maddenin birinci fıkrasının "b" bendinde yer alan "kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilir" şeklindeki düzenleme karşısında; sanıkların hukuki durumunun yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 20.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.