"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Tefecilik yapma, 5464 sayılı Yasaya muhalefet
Hüküm : Her iki suçtan beraat
Sanığın POS tefeciliği yaptığı iddiasıyla açılan kamu davasında, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A) 5464 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi:
Sanığa yüklenen 5464 sayılı Kanuna muhalefet suçundan CMK"nın 237. maddesine göre doğrudan zarar görmeyen Hazinenin bu suçtan açılan kamu davasına katılmasının mümkün olmadığı, mahkemece usulsüz olarak verilen katılma kararının hükmü temyiz hakkı vermeyeceği, bu itibarla söz konusu suçtan kurulan hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca katılan vekilinin temyiz isteminin REDDİNE,
B) Tefecilik suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan Hazine vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi:
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26/04/2016 gün ve 2014/118 Esas, 2016/208 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, tefecilik suçu ile korunan hukuki yarar ve suçun TCK"nın topluma karşı suçlar bölümünde düzenlenmesi karşısında, bu suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamı, diğer bir ifadeyle kamu olduğu, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerektiği, bu bağlamda TCK"nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun kazanç elde etmek amacıyla borç para verilmesiyle oluşacağı, bunu meslek haline getirmenin suçun unsurları içerisinde yer almadığı, değişik zamanlarda ve/veya farklı kişilere karşı tefecilik eylemini zincirleme olarak işleyen sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanması gerektiği, zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günün suç tarihi olduğu, bu itibarla hukuki kesinti oluşturan iddianame tarihinden evvel tüm eylemlerin teselsülün içerisinde değerlendirilmesi, iddianame tarihinden sonraki eylemlerin ise gerçek içtima hükümleri ve varsa kendi içinde teselsül hükümleri değerlendirmek suretiyle karara bağlanması gerekeceği nazara alındığında; dosya içeriği ve UYAP kayıtlarına göre, sanık ... hakkında benzer nitelikteki eylemlerinden dolayı aynı suçtan açılan kamu davaları bulunduğunun anlaşılması karşısında, tüm mevcut davalar araştırılarak, derdest ise birleştirilmesinden, karara çıkmış ve kesinleşmiş ise onaylı birer suretinin dosya içine alınmasından sonra, suç ve iddianame tarihlerine göre eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığının ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ile mükerrer dava olup olmadığının saptanması, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi halinde, TCK"nın 3 ve 61. maddeleri de gözetilerek, sanığa TCK"nın 241. maddesi gereğince verilecek cezadan aynı Kanunun 43/1. maddesi uyarınca artırım yapıldıktan sonra belirtilen dava dosyalarından verilen cezanın mahsubu ile oluşur ise aradaki fark kadar cezaya hükmedilmesi, hukuki kesintinin gerçekleşmesi halinde ise ayrı ceza verilmesi gerektiği,
Kabule göre de; sanık hakkında hazırlanan vergi tekniği raporu kapsamında ifadesine başvurulan 30 tanıktan 20 tanesinin nakit ihtiyaçlarını karşılamak için komisyon karşılığı kredi kartı çekimi yaptırdıkları yönünde beyanda bulundukları, bu tanıklardan mahkeme önünde ifadesine başvurulan ...,"in çelişkili beyanları, ..."in aşamalarda tutarlı beyanları ve vergi tekniği raporu göz önüne alındığında suçun tüm yasal unsurları ile sübut bulduğunun anlaşılması karşısında, tefecilik suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Gerekçeli kararda suç tarihinin vergi inceleme raporuna konu 2008 yılı olarak gösterilmesine karşın, POS cihazından suça konu eylemlerin kredi kartlarından gerçekleştiği tespit edilen tanıkların işlemlerini belirleyen Vergi Tekniği Raporunu düzenleyen Vergi Denetim Kurulu Ankara Küçük ve Orta ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı"ndan ve tanıklardan sorularak suç tarihinin ayrı ve açıkça belirlenerek gösterilmemesi,
Yasaya aykırı, katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 22/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.